KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok, Sterk tv’deki programda HDP’ye yönelik baskıları ve Önder Apo’nun özgürlüğü için Avrupa’da başlatılan kampanyalara değindi. Kampanyaların tek bir hedefe odaklanması gerektiği belirlemesini yaptı.
Stêrk TV’de yayınlanan Rojeva Welat programına konuşan KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok,
demokratik siyasete dönük saldırılar ile Önder Apo’nun özgürlüğü için yürütülen kampanyalara dönük değerlendirmelerde bulundu.
Sabri Ok, Önder Apo’nun özgürlüğü için yürütülen çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu, Özgürlük için yürütülen hamlenin sonuç alınıncaya kadar sürdürülmesi gerektiğine dikkat çekti.
Bir görüş olarak önermek istiyorum. Biz de takip ediyoruz.
Her yerde imza topluyorlar. Bu imzaların her birini bir yere gönderiyorlar.
Bazıları Avrupa Birliği’ne, bazıları Birleşmiş Milletler’e gönderiyor.
Bazıları da başka yerlere gönderiyor. Doğrusu tek hedef olmalı.
Her ne için olursa olsun tüm imzalar bir yere yönlendirilmeli.
Örneğin Birleşmiş Milletler’in ilgili masasına, kurumuna vermek gibi.
2 Mart 1994’te Kürt siyasetçilere dönük darbeyi de anımsatan Sabri Ok, HDP’ye dönük saldırılara ilişkin konuştu, saldırıların Kürt halkının iradesini kıramayacağını söyledi.
Kürt halkına, demokratik siyasete daha fazla baskı kurmaları durumunda, mücadelenin daha radikal bir temelde süreceği açıktır.
HDP’ye bunca saldırıyorlar, kapatmak için çabalıyorlar.
Fezlekelerle terbiye etmek istiyorlar.
Bu güçleri yok ama zorbalıkla, faşizan baskılarla risk alarak kapatabilirler de, operasyonlarını sürdürebilirler de.
Bundan çıkaracağımız sonuç şudur; Kürt halkı, demokrasi güçleri, devrimciler tarihsel mücadele süreçlerine ve ortaya çıkan sonuçlara inanırlarsa, oluşan kültüre, varolan deneyimlere inanır ve bu bilinçle hareket ederlerse, anlaşılır ki; AKP-MHP faşizmi esasen son günlerini yaşamaktadır.
Meclis’e getirilen fezlekeler konusunmdaki ikircikli tutuma da değinen Sabri Ok, tüm güçlerin demokrasinin gelişmesi konusunda sorumlu davranması gerektiğini söyledi.
Sabri Ok, “Doğru çizgi faşizme karşı tutum almaktır. Parlamento dışı muhalefet, tepkisini her türlü aracı kullanarak daha radikal biçimde öne çıkarmalı” dedi.