Dünyanın her yerinde gelişen eylemlere dikkat çeken Besê Hozat, “Bu eylemleri daha fazla çeşitlendirerek ve güçlendirerek sürdürmek gerekiyor. Rebêr Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlama zamanı gelmiştir” dedi.
İmralı tecridi ve Önder Apo’nun sağlık durumuna ilişkin endişe verici haberleri değerlendiren Besê Hozat, AKP-MHP faşist iktidarının İmralı tecrit-işkence sistemini Kürt halkı üzerinde tam bir özel-psikolojik harbe dönüştürdüğünü kaydetti.
Türk devletinin bu tehlikeli ve çirkin özel savaş oyununa son vermesi gerektiğini söyledi.
“Ateşle oynamamalıdır. Yoksa Türk devleti tarihinde görmediği ağır sonuçlarla karşılaşır.” uyarısında bulunan Besê Hozat, Uluslarası güçlere de şu çağrıyı yaptı:İmralı tecrit sisteminin mimarı uluslararası güçleri de sorumluluklarını yerine getirmeye, tecrit sistemine son vermeye çağırıyoruz.
İmralı tecrit politikası tek başına faşist Türk Devleti’nin uyguladığı bir politika değildir. ABD ve Avrupa Konseyi başta olmak üzere Batı blokunun -Avrupa’nın kirli çıkarlar ve hesapları üzerine kurulmuş bir tecrit politikası yürütülmektedir. Rebêr Apo’nun sesini kısarak Rebêr Apo’nun halklar üzerinde etkisini engellemek, kontrollerini kaybedeceği demokratik Türkiye ve demokratik Orta Doğu’nun gelişmesinin önünü almak amaçlanmaktadır. Kürtlerin kanı ve canı üzerinden kurulan bu kirli plan ve hesapları terk etmeleri çağrısı yapıyoruz.
Bu politikaların Batı’yı Kürt soykırımının ortağı haline getirdiğini vurguladı.
Önder Apo’ya yönelik 23 yıldır geliştirilen çok yönlü fiziki saldırıları da hatırlattan Besê Hozat, bu tehlikeli oyunlara karşı Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlama direnişinin topyekûn hale getirilmesi gerektiğini kaydetti.
Tecridin soykırım politikalarının bir parçası oldıuğunu belirtten KCK Yürütme Konseyi eşbaşkanı, tecridin diğer adının faşizm olduğunu vurguladı.
Kürt halkı üzerinde soykırım politikası yürütmek için demokrasi güçleri üzerinde de ağır baskı yürütüldüğünü kaydetti.
Bunun sonucunda ise Türkiye’de demokrasi, özgürlük, adalet, hukuk adına ne varsa katledildiğini söyledi.
Besê Hozat, Önder Apo’nun evrensel çapta halklar, insanlık önderi haline geldiğini, fikirlerinin, toplumsal çözüm projelerinin dünya insanlığına ve toplumuna mal olduğunu belirtti.
Dünya insanlığı bugün Rebêr Apo’ya sahip çıkıyor. Dünyanın her yerinde toplum Rebêr Apo’nun özgürlüğünü istiyor. Tarihte ilk defa bir halk önderine bu düzeyde dünya çapında bir sahiplenme gelişiyor. Bu sadece Kürt halkıyla bir dayanışma değildir. Bu tutum kendilerinin geleceğine de sahiplenmedir. Rebêr Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlama zamanı gelmiştir. Hem Türk Devleti’nin Rebêr Apo ve Kürt halkı üzerindeki oyunlarını bozmak, hem de Rebêr Apo’nun düşüncelerinin insanlığın hizmetine daha etkili koymak açısından Rebêr Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlayacak her türlü eylemselliği, direnişi ve çalışmayı yürütmek bir insanlık görevidir.
Besê Hozat, 4 Nisan’ı da kutladı, Üveyş Ana’yı da andı.
“Rebêr Apo’nun doğumu Kürt halkının, kadınların, halkların özgürlük doğuşudur.” diyerek şu çağrıyı yaptı.
Halkımızın bugüne vereceği en anlamlı cevap Rebêr Apo’nun fiziki özgürlüğü için mücadelesini yükseltmesi ve mutlaka başarıyı sağlamasıdır. Gelinen aşamada sadece tecridi kaldırma talebi yetmez, şu netleşmiştir ki tecrit gerçek anlamda ancak Rebêr Apo’nun fiziki özgürlüğüyle sonlandırılabilir.