Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyumlara karşı direniş devam ederken, özel güvenliğin kaldırdığı kayyumluk yazısı yeniden rektörlük binasının kapısına asıldı.
Öğrenciler özel güvenlik görevlilerinin kendilerini fişlediğini söyledi.
Öğrenci dayanışması, ev hapsindeki öğrencileri ziyaret etmeye devam etti. Ev hapsindeki öğrencilerin evlerinin önünde toplanan öğrenciler, “Ev hapsi, cezaevi, kampüs, sokak fark etmez: Her yer Boğaziçi her yer direniş!” dedi.
Öğrenciler ayrıca “Hem Müslüman hem feminist belgesel gösterimi yaptıktan sonra Türkiye’de islami feminizm paneli düzenledi.
Boğaziçili akademisyenler kayyum rektörün makamına 42’inci kez sırtını dönerek vazgeçmeyeceklerinin mesajını verdi.
70’i aşkın akademisyen de Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararının iptali için Danıştay’a başvuru yaptı. Sunulan dilekçede, Bulu’nun atamasının anayasal ilkeler ve kurallarla bağdaşmaktan uzak, hukuka aykırı bir yöntem olduğuna dikkat çekildi. Dilekçede Erdoğan’ın takdir yetkisinin “kamu yararının aleyhine” kullanıldığı vurgulandı. Bulu’nun AKP içerisindeki siyasi geçmişine de değinilen dilekçede, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki akademisyenlerin, Boğaziçi öğrencilerinin ve Boğaziçi Üniversitesi mezunlarının bu atamaya karşı olduğu vurgulandı.
Uluslararası Af Örgütü’nden Boğaziçi direnişine katıldıkları gerekçesiyle tutuklanan 9 ve ev hapsi alan 27 üniversiteli için acil eylem çağrısı yaparak, imza kampanyası başlattı. Bu çağrı, Uluslararası Af Örgütü’nün Boğaziçi direnişi ile ilgili ikinci acil eylem çağrısı oldu. Çağrıda, “Ev hapsinde tutulanlar da dahil olmak üzere, yalnızca barışçıl toplanma hakkını kullandıkları için özgürlüklerinden yoksun bırakılan kişiler derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmalıdır” ifadeleri yer aldı.
Atatürk Enstitüsü öğrencileri de, bir bildiri yayımlayarak Sosyal Bilimler Enstitüsüne fizikçi Naci İnci’nin atanmasına karşı çıktı. Bildiride, “Atananların atadıklarını tanımıyoruz, özgür üniversiteyi savunuyoruz!” denildi.