HABER MERKEZİ – YPG Efrîn Komutanlığı, işgalci Türk devletinin bölgede demografik yapıyı değiştirmek için göçmen kamplarında bulunan göçmenleri Efrîn’in talan edilen köylerine yerleştirilmesine ilişkin açıklama yaptı. Yapılan açıklama şu şekilde:
“Efrin’de halkımız İşgalci Türk devleti ve ona bağlı çetelerin faşist uygulamalarına maruz kaldığı bir dönemde uluslararası devletler kuşku uyandıran bir sessizliğe bürünmüşlerdir. Bu faşist uygulamalar bölgenin tarihi ve geleceği ile özgür ve onurlu yaşamını hedef almış, ayrıca uluslararası devletler hukukunu çiğneyen ve çiğnemeye devam eden askeri bir müdahaleyle bu savaşı başlatmıştır.
Saldırılarını askeri tekniğe dayandıran Türk devletinin faşizan uygulamaları son dönemde işgal ettiği bölgelerde halkımızı katletme ve göçertmeye rağmen halkımız toprağına ve tarihine bağlılığını göstermiştir. Ayrıca halkın malını mülkünü talan edenlere ve sosyal medyada dağıtılan görüntülerde, Türk devletinin egemenliğini kabul etmeyenlerin başının kesileceği sözü verenlere halkımız bunlara karşı da aynı kararlılıkla ayakta durmaktadır.
Doruk noktasına ulaşan uygulamalarından biri, işgalci Türk devletiyle beraber hareket eden çetelerin aileleri ile Etmê, Ezaz, Türkiye ve Irak’tan Türkmenlerin getirilerek Şiyê ve Cindirêsê bölgelerine yerleştirilmesidir. Bu da gösteriyor ki daha önceden faşist Erdoğan’ın ilk işgal saldırılarında dile getirdiği bölgenin demografisini değiştirme uygulamasını açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
Tüm bu uygulamalar kesin bir şekilde gösteriyor ki işgalci Türk devletinin başlangıçtan beri amaçladığı halkımızın soykırımdan geçirilmesi ve varlık olarak kökten ortadan kaldırılmasıdır. Ayrıca bu uygulamalarla kendi çıkarları uğruna yeni bir Türkiye yaratmak için Suriye halkları arasında fitne çıkartarak mezhepsel ve ulusal sorunlara yol açmayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda bu ara uygulamalar, Suriye’deki savaşın uzun zamana yayılmasına ve Suriye halkının göç etmesine yol açacak; yapılacak antlaşmalar Suriye halkının geleceğine ilişkin olacaktır.
YPG olarak, kesinlikle belirtiyoruz ki işgalci Türk devletinin demografik yapısını değiştirdiği bölgeler, ilk günden bugüne kadar hep savaş alanıydı, şu ana kadar da bu bölgelerde askeri eylemlilikler gerçekleştirilmektedir. Türk devletinin oyununa alet olanlar ve bu oyunda parmağı olanlara bu bölgelere yaklaşılmaması uyarısını yapıyoruz. Aksi halde savaşçılarımızın meşru amaçlarına hedef olacaklardır. Ayrıca bu kirli oyuna alet olanlara Türk devletinin oyunlarına gelmemeleri çağrısında bulunuyoruz. Ayrıca işgalci-faşist Türk devletinin bölge halkına yönelik gerçekleşecek düşmanca uygulamalarına yardımcı olmamaları uyarısında bulunuyoruz. Çünkü hiçbir kanun ve meşruluğa başvurmadan işgal edilen bölgelere yerleştirme zorla olacaktır. Bu da uluslararası yasaları çiğnemekte; buraların hedef olması da savaşçılarımızın en doğal hakkıdır.”
